KÜÇÜK DEV BALIK: HAMSİ
Özellikle son yıllarda etkisini daha yoğun hissettiğimiz iklimsel ve çevresel faktörlerin değişimi balıkçılığı da oldukça etkiledi. Hamsi avcılığı, balığın yeterli boya ulaşamaması ve biyolojik yapısına uygun olmayan avlanma sebebi ile, 10 gün süre ile durduruldu. Bu kapsamda hamsinin Türkiye’deki durumu, biyolojik yapısı ve avlanma şekilleri üzerine uluslararası uzman katılımcılar RİBİAD çatısı altında bir araya geldi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren RİBİAD Başkanı Erol Aykut, “Hamsi başta Karadeniz olmak üzere Türk kültüründe ticaretten sanata kadar hayatın içine girmiştir. Diğer balık türleri isimlerinden önce balık olarak adlandırılırken hamsiye balık demek diğer balık türleri kadar yaygın değildir. Çay, fındık, karalahana nasıl ki Karadeniz’i anlatır insana, hamsi de tek başına Karadeniz’i bir o kadar temsil eder. Hamsinin ilk akla gelen özelliği hareketliliğidir. Bu nedenle hamsinin tüm özelliklerinin konuşulacağı ve hamsinin bütün boyutlarıyla ele alınacağı Suda ve Karada Hamsi Konferansı sonucunda değerlendirilecek görüşlerin yapılacak çalışmalar açısından çok önemli olduğuna inanıyorum” açıklamasında bulundu.
Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadir Seyhan, Proje Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ertaç Ergüven, TÜMBİFED Genel Başkanı Mehmet Hüsrev, TSTK Genel Başkanı Cevdet Akay da konferans katılımcılarına teşekkürlerini ilettiler.
RİBİAD (Rizeli Bürokratlar, Yöneticiler ve İş İnsanları Sosyal Dayanışma Derneği) tarafından düzenlenen Uluslararası Hamsi Konferansı: “Biyolojik, ekolojik, balıkçılık ve gıda olarak önemi”, Arif Ekşi koordinatörlüğü ve Prof. Dr. Kadir Seyhan moderatörlüğünde gerçekleşti. İki oturum olarak gerçekleşen konferansta hamsinin popülasyonu, tarihi, kültürü ve tüketimi üzerine değerlendirmelere yer verilerek, su ürünleri içerisinde Hamsinin önemi vurgulandı aynı zamanda günümüzde yapılan uygulamaların doğruluğu ve yanlışlıkları üzerine eleştirel bakış açıları dile getirildi.
İlk olarak Dr. Umar Khan, dünyada hamsinin yeri ve biyolojik yapısı konusunda görüşleri değerlendirdi. Ardından Rusya Bilim Akademisi, Deniz Biyolojisi Araştırma Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Mikhail Chesalin Karadeniz Bölgesi'nde hamsinin yaygın bir popülasyona sahip olduğu, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler arasında avlanmanın en çok Türkiye 'de gerçekleştiğini, hamsinin Karadeniz kıyılarında üreme değil bekleme sürecine girdiğini ve bu sürede avlanıldıklarını açıkladı. Oturumun son konuşmasını gerçekleştiren Bulgar Bilimler Akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Violin Stoyanov Raykov ise Avrupa perspektifinden hamsi balıkçılığı yönetimi konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
İkinci oturumun açılışını gerçekleştiren KTÜ öğretim üyesi Dr. Yahya Terzi ise Hamsinin biyolojisi ve Ekolojisi hakkında bir sunum gerçekleştirdi. RTE Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ülgen Baytan ise hamsi stoklarını etkileyen faktörler ve su kirliliği konularında açıklamalarda bulunarak, evlerde kullanılan endüstriyel ürünlerin su kanalları yoluyla denizlere ulaşması ve doğada yapılan tahribatların etkisiyle deniz canlılarının zarar gördüğünü ve bu durumun sofralara da yansıdığını belirtti. Özellikle toplumsal olarak bilinçlendirilme çalışmalarının yapılması gerektiğini vurgulayan Ülgen, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. KTÜ, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Cemal Dinçer ise dünyadaki en büyük popülasyon türlerin içinde hamsinin yer aldığını belirterek, Türkiye'de hamsinin su ürünleri bakımından tüketimi ve avcılığı yüksek bir ürün olduğunu söyledi. Aynı zamanda hamsi avında gözlemlenen düşüşü aşırı avcılık, iklimsel farklılaşmalar ve çevre kirlilikleri nedeniyle olduğunu belirten Dinçer, avlanma stratejilerinin sağlıklı olması ile sürdürülebilir avın gerçekleştirilebileceğini söyledi. Oturumun son konuşmacısı Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü Başkanı Dr. İlkay Gök ise hamsinin sağlık açısından yeterince pazarlanamadığını dikkat çekerek, Somonun omg3 değerinin hamsiyle eş değer olduğunu ve somon gibi kapsül şekline getirilerek tüketilebileceğini belirtti. Özellikle Türkiye'de hamsinin algısından kurtarılması gerektiğini söyleyen Gök, hamsinin bol bol tüketilerek faydaları konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Bir balığın başka bir ülkede bu kadar fazla anlamı ve değeri olmadığına değinilen konferansta, hamsinin değeri ve balıkçılık açısından önemi değerlendirildi. Özellikle balıkçılık konusuna dikkat çekilen konferansta, su kirliliğinin önüne geçilmesi için çalışmalar yapılmasını ve balıkçılığın daha dikkatli şekilde yapılması gerektiği vurgulandı. Özellikle son günlerde uygulamaya sokulan 10 günlük av yasağının iyi ama yetersiz olduğu, esasen yapılması gerekenin 1 yıl hamsi avında nadasa gidilmesi gerektiği belirtildi.
Bilgi için;
Prof. Dr. Kadir Seyhan
KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Uluslararası Hamsi Konferansı 1.Oturum Videosunu izlemek için Tıklayınız.
Uluslararası Hamsi Konferansı 2.Oturum Videosunu izlemek için Tıklayınız.