TARİHÇE
Güneysu, Rize iline bağlı bir bucak merkezi iken 1987 yılında ilçe olmuştur. Güneysu İlçesi’nin eski adı ve halk arasında da yaygın olarak kullanılan ismi POTOMYA'dır. Çünkü Karadeniz bölgesinde kaynağını dağların kuzeyinden alan birçok kısa mesafeli, gür akışlı akarsulardan olan Taşlıdere Havzası'nın iki önemli kolu olan Salarha Deresi ve Potamya deresi arasında kaldığından bu ismi almıştır. Yani iki akarsu ortasında yer aldığından Potamya denilmiş ve zamanla halk dilinde Potomya'ya dönüşmüştür.
Güneysu, Rize il merkezinin güneydoğusunda Taşlıdere'nin Karadeniz'le birleştiği noktadan güneye doğru gidildikçe dokuzuncu kilometrede yer alan ve 107 km2 alana sahip Rize'nin iç kesim ilçelerinden biridir. Şehir merkezinin, kıyıya uzaklığı 9 km. olup şehir merkezi rakımı 152 metredir. Doğudan Çayeli, kuzeyden Rize merkeze bağlı topraklar batıdan Rize merkeze ve İkizdere toprakları ve güneyden İkizdere toprakları ve Kaçkar Dağları ile çevrilidir. Kuzey sınırları Karadeniz kıyısından 9 km içeriden başlayıp şehir merkezinin 14.km'de olduğu halde rakımı 152 km'de olması, akarsu kenarında kurulmasının bir sonucudur. Oysa şehir merkezi bile tepelerle çevrili olup, buralarda kurulan yakın köylerde bile (iki üç km mesafede) rakım bu değerin birkaç katına çıkabilmektedir.
NÜFUS
Güneysu’nun nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerinde olup, kadın nüfusu erkek nüfusundan daha fazladır. Ayrıca sürekli dışa göç artmakta olup, 1990’da 19516 olan Güneysu nüfusunu 2000 yılında 17320’ye 2014 yılında ise 14560'a gerilemiştir. Kırsal nüfus yoğunluğu şehir nüfusundan çok fazladır. Bunun sebebi merkeze yakın köylerin oluşu dolayısıyla insanların köyden merkeze gündüzün gelip gitmesidir. Ayrıca kır nüfusunun şehir nüfusundan fazla olmasının diğer bir sebebi, ilçe sınırları içerisinde 22 köy, belediye dahilinde 7 mahallenin oluşudur.Yani kırsal yerleşme sayılarının şehirdeki yerleşimin yaklaşık 3 katı oluşudur.
Güneysu halkının temel geçim kaynağını tarım ve tarıma dayalı sanayi teşkil etmektedir. Bu konuda özellikle çay tarımının hakimiyetinden söz etmek mümkündür. Son yıllarda çaya alternatif olarak arıcılık ve kivi yetiştirilmeye de başlanmıştır. Yalnız alışageldik tarım kültüründen kurtulup yeni alternatifler aramanın gerekli olduğuna inanılmaktadır.
Sebzecilik her ailenin kendi ihtiyacını karşılamaya yönelik olup küçük tarlalarda yapılmaktadır. Ayrıca traktör gibi tarım sanayi araçlarını kullanmaya müsait bir alan olmadığından bütün ekim, biçim işleri çapa vb. el aletleri ile yapılmakta olup insan gücüne dayanmaktadır. Nadiren hayvan gücünden istifade edilir. Hayvancılık faaliyetleri daha çok kırsal alanda olup büyük baş hayvan yetiştiriciliği ön plandadır. Bunun yanında yüksek kesimlerde kıl keçisi ağırlıklı küçükbaş hayvancılık ta yapılmaktadır.
Sanayi faaliyetleri olarak çay sanayi gerek üretim gerek istihdam açısından birinci durumdadır. İlçede 1 tane Çaykur’a, 18 tane özel sektöre ait olan çeşitli üretim kapasitesine sahip 19 adet fabrika ve atölye mevcut olup, ilçede yetişen çayın işlenmesinin yanı sıra komşu ilçelerden de alınan yaş çayı işleyen bu fabrikalar, ilçenin özel sektör çay sanayi bakımından diğer ilçelerden daha iyi olduğunu göstermektedir.
KÜLTÜR VE TURİZM
İlçemizde turizm alanında İlçe Merkezinden 18 km. uzaklıkta bulunan ve 132.000 hektar düzlüğe sahip HANDÜZÜ yaylası yaz aylarında dağ ve yaylacılık turizmiyle ilgilenen vatandaşlar tarafından ziyaret edilmektedir. Yaylada 2014 yılında ziyaretçilere hizmet verebilecek nitelikte alt yapı çalışmalarına başlanmıştır. Bu yaylada 1999-2008 yıllları arasında sekiz yıl Ağustos ayı içerisinde yayla şenlikleri düzenlenmiştir. Bu yaylada konaklama tesisleri olmadığından daha çok günübirlik ziyaret edilmektedir. Yolu betonla kaplanmış olup, her çeşit vasıtayla ulaşmak mümkündür.
Bunun dışında turistik restoran niteliğinde bir anda 150 Kişiye hizmet verebilecek kapasiteye sahip İlçe Merkezinde alabalık çiftliği bulunmaktadır. Ayrıca Asmalıırmak köyü ile Gürgen köyünde sadece alabalık satan 2 ayrı balık çiftliği vardır.
Başköy ve Çamlıca köylerinde çeşitli hastalıklara iyi geldiği tecrübe edilen ılıcalar mevcuttur. Rize’den Başköy ve Çamlıca köylerindeki ılıcalara tek vasıta ile ulaşmak mümkündür.
Tarihi değerlerimizden olan ve 1862 yılında Kıbledağı Köyü merkezinde yapılan ve daha sonra Çamlıca Köyü Ilıca mevkiine taşınan cami, bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Taşınma sırasında beton bir zemin kat üzerine oturtulmuş, kuzeyine yeni bir kısım ilave edilmiştir. Bununla birlikte caminin orijinal unsurları korunmuştur. Ayrıca Ortaköy ve Asmalıırmak köylerinin sınırında, Kıbledağı Tepesinde bulunan camii (Ayane Camii) sıkça ziyaret edilen mekanlardandır. Söz konusu caminin yerine 2015 yılında modern mimaride bir cami inşa edildi (Hacı Hafız Yusuf YILMAZ camii) ve etrafındaki alanlar mesire alanına dönüştürülerek turizme kazandırıldı. Ulaşım için araçla camiye ulaşmak mümkün olup, dağ sporları için de uygun bir yürüyüş parkuruna sahiptir. Bölgenin bir diğer turistik mekanı da Arapdüzü doğa parkıdır. Arapdüzü Doğa parkı bölgenin tüm kültürel ve coğrafi özelliklerini barındıran bir turizm sahasıdır.
Kaynak:http://www.guneysu.gov.tr