İKİZDERE'NİN TARİHİ
İkizdere (Lazca: Xuras / Osmanlı zamanında Kuraiseba). Çamlık Deresi ile Cimil Deresinin birleştiği yerde kurulan İkizdere, adını bu derelerden almıştır. Toplam nüfusu 5711 olup, 1722'ü ilçe merkezinde, 3989'si köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 898km² olup, yüzölcüm bakımından Rize'nin en büyük ilçesidir.
İlçe toprakları dağlıktır. Dağlar dar vadilerle parçalanmış olup yüksek kesimlerinde yaylalarbulunur. Başlıca akarsuyu İkizdere'dir. İkizdere üzerinde elektrik üretmek gayesiyle bir baraj kurulmuştur. Dağlar zengin ormanlarla kaplıdır. Başlıca akarsuları İkizdere, Cimil Deresi ve Anzer Deresi'dir.Dağlar zenginormanlarla kaplıdır.Dağların doruklarında buzul gölleri vardır.
Eski bir yerleşim yeri olan İkizdere uzun yıllar Bizans İmparatorluğu egemenliği altında kalmış, bu dönemde Rize'ye bağlı bir manastır ile idare edilmiştir. İstanbul'un Latinler tarafından 1204'te işgal edilmesinden sonra, Alexios Komnenos Gürcülerden de yardım alarak Trabzon'da bağımsız bir devlet kurmuştur (1204-1461). Tarihi belgelerde yörenin, Trabzon İmparatorluğu'nun sınırları içerisinde olduğu belirtilmektedir.
Malazgirt Savaşı'ndan (1071) sonra Rize ve çevresi Selçukluların kontrolüne girmişse de daha sonra Trabzon Devleti buraya yeniden hakim olmuştur. Fatih Sultan Mehmet'in 1461'de Trabzon'u ele geçirmesi ile birlikte Osmanlı topraklarına katmıştır.
Osmanlı döneminde, 1878'de Rize'nin sancak merkezi olması ile nahiye olmuştur. Eski adı Kuray-ı Sab'a olan İkizdere, XIX.yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin Lazistan Sancağındaki Rize Kazasına bağlı bir nahiye merkezi idi. 15 Şubat 1916 tarihinde Rus işgaline uğrayan yöre, 11 Mart 1918 tarihinde işgalden kurtulmuştur. 1945'te ilçe olan Güneyce'ye bağlı bucak merkezi iken, ilçe merkezi 1952'de İkizdere'ye taşınmıştır.